Akşamüstleri, hazan saatleridir. Bu yazılar, hep akşamüstlerinde
kaleme alındı. Sabaha, güneşe, yeniden doğuşlara en uzak saatlerde yani.
Umudu yaşatmanın en zor olduğu, en müşkül ve en yorgun zamanlarda
yazıldı. Lakin, hiçbir umut; bir hazan mevsiminde, bir sonbahar
ikliminde yaşanandan daha güçlü, daha dirençli olamazdı. Umudun
kucakladığı hiçbir aşk, hiçbir hasret, hazan saatlerindeki kadar inatçı
ve yorgun yaşanamzdı. Dünya nın, ağır haber yekünü sırtında taşıyarak
akşamüstlerine ulaşan, yorgun bir gazetecinin kaleminden umut damıtmak
zor zenaat ti. Ama buna mecburdu da!.. Günün hazan saatlerinde hayata,
geleceğe, ümide, saadete, cesarete, ve insanca olan her şeye duyduğu
aşkı hoyrat akşam rüzgarlarından bu yazılarla korudu. O sebepten,
yazdıklarının adını Hazan Mevsiminde Aşk koydu. İş bu yazılar o aşk
ın hikayesidir.
0 yorum:
Yorum Gönder